Öbür dünya var mı?

Bugüne kadar, ölümden sonra bir kişiye ne olduğu hakkında çok sayıda görüş var. Bazıları bunun bir sonu olduğunu düşünüyor ve diğerleri bunun yalnızca başka bir dünyaya geçiş olduğuna emin. Öteki yaşamın var olup olmadığına dair somut kanıtlar, yine de çoğu zaman insanlar diğer dünyadan gelen sinyalleri fark eder. Her dinî akım kendi yolunda, ruhun sonraki yaşamdaki kavramını açıklar, ama şimdiye kadar, dedikleri gibi, kimse oradan geri dönmedi, bu yüzden sadece gerçekte nasıl olduğunu tahmin edebilir.

Mezarın ötesinde bir dünya var mı?

Her dünya kültürünün kendi gelenek ve inançları vardı. Örneğin, bir ölenin antik çağında, bir insan başka bir dünyaya geçerken sevinçle görüldü. Mısır'da, firavunlar mücevherlerle ve hizmetkarlarla gömülmüş, bütün bunların bir sonraki hayatta kullanışlı olacağına inanılmıştır. Bugüne kadar, sonraki yaşamın farklı kanıtları vardır. Birçok insan, televizyon ekranlarında ölü kişiler gördüğünü veya onlardan ve hatta telefondan mesaj aldıklarını iddia ediyor. Sadece onları değil, aynı zamanda ruhlarla da konuştuklarını iddia eden başka bir dünya ve psişiklerin varlığına güveniyoruz. Bilim adamları da bu konuyu bırakmazlar ve çok sayıda deney yaparlar ve en ilginç olanları gerçekten ruhların tezahürlerini gösterirler, ama bunu açıklayamazlar.

Sonraki yaşamın varlığı, klinik bir ölümden kurtulan kişiler tarafından da doğrulanmıştır. Herkes kendi başına bir şey gördü, örneğin, tünelin sonunda aynı ışığı gördüklerini söyleyen bazıları, diğerleri Cennet'i ziyaret ettiklerini söylüyorlar, ancak şanssız olanlar ve Cehennem'in kendilerinde ısındığını hissettiler. Bilim adamları bu konuya dikkatsizce çıkamazlardı ve bir kalp durması sonrasında beynin bir süre işlevini sürdürdüğünü kanıtlayan çok sayıda deney yaptılar, bu yüzden ışığın parlaması ve farklı resimler ortaya çıkıyor. Genel olarak, somut kanıtlar sunulana kadar ve gerçekler, her insan, dünyevi yaşamın sona ermesinden sonra kendisini bekleyenleri kendi açıklamalarıyla ortaya çıkarabilir.