Kalan idrarın belirlenmesi ile idrar torbasının ultrasonografisi

İdrar torbasının ultrason ile rezidüel idrar hacminin belirlenmesi ile nörojenik doğanın idrara çıkma bozukluklarında sıklıkla reçete edilir. Bu durumda, kalan hacmin kabarcıkdan ayrılmayan sıvının hacmi olarak anlaşılması, tamamlanmış işeme işleminden sonra kalan kalıntısıdır. Normda 50 ml'yi geçmemeli veya ilk hacminin% 10'undan fazla olmamalıdır.

Araştırma nasıl yapılır?

İdrar torbasının ultrasonu ile rezidüel idrar yapılmadan önce, hasta çalışmaya başlamadan 3 saat önce tuvaleti ziyaret etmemelidir. Bu nedenle, prosedür genellikle sabah saatleri için atanır. Bir ultrason aparatı yardımıyla fizyolojik hesaplamalar yapmadan önce, doktor, kendini özel bir formüle dayandırarak, içindeki sıvı hacmini balonun boyutuna göre ayarlar. Bundan sonra, hasta idrar yapmaya ve sonra ultrason ile mesanenin tekrar tekrar incelenmesini teklif eder. Bu durumda, organ 3 yönde ölçülür.

Bu çalışmada elde edilen sonuçların sıklıkla hatalı olduğunu belirtmek gerekir (örneğin, içme rejiminin ihlali, diüretiklerin alımı nedeniyle). Bu yüzden prosedür 3 defaya kadar tekrarlanabilir.

Sonuçları nasıl değerlendiriyorlar ve ne hakkında konuşabiliyorlar?

Mesanenin ultrason sonuçları ne zaman, artık idrar miktarı norm ile uyuşmuyorsa, doktorlar organın kendi duvarlarının durumunu değerlendirir. Aynı zamanda, idrar sisteminin üst bölümleri ve böbrekler dikkatle teşhis edilir.

Kalıntı idrar hacmindeki bir artış, sık idrara çıkma, idrar akışının kesilmesi, gecikme, idrar tutamama gibi klinik belirtiler için bir açıklama olabilir. Ayrıca, bu parametredeki değişiklik doğrudan vezikoüreteral reflü, mesanenin divertikülü ve diğer bozuklukları gösterebilir.