Düşük dereceli adenokarsinom

Oldukça çok çeşitte kanser var. Hepsi eşit derecede tatsız ve son derece tehlikelidir. Düşük diferansiye adenokarsinom, hastalığın en agresif formlarından biridir. Çılgın bir hızda farklı organlarda gelişir ve tedavide birkaç hafta gecikme bile ölümcül olabilir.

Düşük dereceli adenokarsinomun özellikleri ve nedenleri

Çoğu durumda transklaviküler adenokarsinom zayıf şekilde ayırt edilir. Bu en kötü huylu kanser formlarından biridir. Hastalık glandüler dokularda gelişir. Kötü huylu hücreler, yapı ve fonksiyonlardaki normalden çok farklıdır. Besin tüketmezler, fakat normalden daha hızlı gelişirler.

Düşük dereceli bir adenokarsinomun ilk aşamalarında bile, metastaz saptanır ve sayıları genellikle oldukça büyüktür. Kötü huylu hücreler küçük gruplar halinde ya da birbirlerinden ayrı olarak büyürler; çünkü, oluşmaya başladığı tümör ve dokuların kesin sınırlarını belirlemek bazen imkansızdır.

Düşük dereceli bir adenokarsinomun ortaya çıkışının gerçek nedenlerini ve diğer herhangi bir kanser türünü belirtmek mümkün değildir. Ve en yaygın varsayımlar şunlardır:

  1. Sağlıksız bir yaşam tarzı çoğu kez kanser gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Sigara içmek, çok fazla içmek, zararlı yiyecekler, sedanter yaşam tarzı, stresli durumlar - liste çok uzun süre devam edebilir.
  2. Fakir kalıtılı insanlara özel dikkat gösterilmelidir.
  3. Vücudu ve çevreyi olumsuz etkiler. Bu nedenle şehirlerde yaşayanlar, karaciğerin düşük dereceli adenokarsinomu, akciğer, mide , rahim, kırsal sakinlerden daha sık hastalanırlar.

Çoğu zaman, hastalık erkekleri kırkdan fazla etkiler, ancak bu herkesin tamamen güvenli olduğu anlamına gelmez ve önlemleri ihmal edebilir.

Düşük dereceli adenokarsinom tedavisi

Doğal olarak, ilk aşamada bile hastalıkla savaşmaya başlarsak, düşük dereceli bir adenokarsinomun tedavisiyle ilgili tahminler daha olumlu olacaktır.

Adenokarsinomu tedavi etmenin birçok yolu vardır. En uygun olanı, hastanın vücudunun yaşı ve özelliklerine, kanser aşamasına bağlı olarak seçilir. Kompleks tedavi en sık kullanılır. Enfekte olmuş hücreler cerrahi olarak çıkarılır ve kemoterapi paralel olarak yapılır, bu da uzun süreli remisyon sağlar.