Kıskançlık aşkın bir işareti midir?

Kıskançlık, sevgi ya da güvensizliğin bir işaretidir, muhtemelen söylemek zor. Aslında, bu his içinde her şey karışıktır: hem sevgi hem güvensizlik, hem de baskın mülkiyet. Buna ek olarak, tüm set çok az değerlendirilmiş bir benlik saygısı ve bir aşağılık kompleksi dayanmaktadır.

Kıskanç, sonra aşk mı?

Kendinden emin ve kendinden emin insanlar, kıskançlık genellikle daha az derecede doğuştan gelir. Dahası, bazen potansiyel bir rakibin (ya da rakibin) varlığını bir meydan okuma olarak algılarlar ve bu, onlar için dış ve iç kendini geliştirme için uyarıcı bir faktördür.

İnsanlarda kıskançlığın sevgi işareti olduğuna dair bir görüş var. Bu doğru, ama sadece bir dereceye kadar. Biz sadece bilinçaltında, bizim mülkümüzü ve aşk duygusunun gücünden bağımsız olarak, aslında, bu insanlara karşı hissettiğimiz, doğal olarak, daha güçlü olan sevgi, daha acı verici kıskançlık duyguları olacak olanları kıskanıyoruz.

Toplam kontrol

Kıskançlık, tanım gereği, yıkıcı olarak kabul edilir. Özellikle, bu özellik düşük benlik saygısı çeken bireylerde, bağlanma nesnesinin sürekli olarak görüldüğünden emin olmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan veya hücresel iletişimin her dakikasına erişen kişilerde fark edilir. Havadaki gibi onlar için sevgilinin eylemleri üzerinde tam kontrol gereklidir, çünkü bilinçaltının derinliklerinde, çeşitli verilere göre yeterince rekabetçi olmadıklarını, görünüşte veya manevi ve entelektüel gelişimin bir sonucu olarak yeterince rekabetçi olmadıklarını düşünürler ve yanlışlıkla çeliğe inanırlar. Sevdiklerine bağlamaya çalıştıkları kontrol zinciri, hiçbir yere gitmeyeceğinin garantisidir. Ve bu güvenden daha güçlü olan, daha acı verici olan, böyle bir zincirin bağlarının koptuğu ve aşk nesnelerinin sonsuza dek hayatlarından kaybolduğu andan itibaren hayal kırıklığıdır.

Yani, kıskançlığı bir aşk işareti olarak düşünün, muhtemelen tam olarak doğru değil. Her şeyden önce, her bir kişisel durumda hangi olumsuz kişisel özelliklerin buna sebep olduğunu anlamak gerekir. Özellikle tehlikeli olan, normdan belirli zihinsel sapmalara dayanan ve doğrudan bir uzman psikiyatrist tarafından ele alınması gereken patolojik kıskançlığın tezahürleridir.