Amniyotik sıvı

Amniyotik sıvı veya amniyotik sıvı, bebeği erken bir hamilelikten ve doğum zamanına kadar çevreleyen su ortamıdır. Bu ortamda çocuk hem sıcaklıkta hem de genel olarak rahat hisseder. Sıvı mekanik yaralanmalardan korur, besler, güvenlik hissi verir.

Amniyotik sıvı hamilelik sırasında önemli bir rol oynadığı için doktorlar bunu yakından izlemektedir. Özellikle amniyotik sıvı miktarı gibi bir gösterge ile ilgilidir. Normalde, amniyotik sıvı hamileliği en az 500 olmalı ve 2000 ml'den fazla olmamalıdır.

Tabii ki, en erken tarihte sadece 30 ml, ama 37 haftaya yakın, hacim 1500 ml doruk değerine ulaşır. Doğum yakın, bu hacim neredeyse 800 ml'ye düşer. Amniyotik sıvının bileşimi de değişir. Eğer hamileliğin başlangıcında kan plazmasına yapı bakımından benzer ise, daha sonraki dönemlerde bebeğin hayatının ürünleri burada karıştırılır. Tabii ki, su temizlenir - yaklaşık her 3 saatte, tamamen güncellenir.

Amniyotik sıvının fonksiyonları

Amniyotik sıvının atanması arasında - olası yaralanmalara karşı amortisman ve koruma, anne ve çocuk arasındaki metabolizma sürecinde yardımcı olmak, bebek beslenmesi, oksijen dağıtımı.

Ve doğum yapma sürecinde, amniyon sıvısı serviksin açılmasına yardımcı olur, hidrolik bir kama gibi davranır ve bebeğin çıkmasına yol açar.

Amniyotik sıvı analizi

Bazı durumlarda, doktorlar hamile kadını analiz için amniyotik sıvı alımına gönderirler. Bu prosedür amniyosentez olarak adlandırılır ve mesanenin delinmesini içerir.

Amniyosentez endikasyonları arasında:

Amniyotik sıvının incelenmesi, gelecekteki çocuğun , kan grubunun, olası kalıtsal hastalıkların cinsiyetini tanımasını sağlar. Ancak bu analiz sadece gebeliğin 14. haftasından gerçekleştirilebilir.

Bu son derece nadirdir, ancak amniotik sıvı ile emboli (bu amniyotik sıvının embolisi) gibi hamilelik gibi patolojilerde ortaya çıkar. Bu, sıvının annenin kan dolaşımına girmesi ve kadının pulmoner arterinin dallarının spazmını tahrik etmesiyle ortaya çıkar. Vakaların% 70-90'ında ölümcül bir sonuçla sonuçlanır. Neyse ki, böyle bir fenomen 20-30 bin cinsinden 1'inde görülür.