ASIT terapisi

Ekolojik durumun bozulması, sık stresler, sağlıklı beslenmeye uyulmaması ve günün rejiminin ihmal edilmesi - tüm bunlar vücutta aşırı derecede olumsuz etkiler. Bu faktörler, alerjilerin gelişebileceği bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açar. Bu problemle mücadele etmek çok zordur (bundan önce imkansız olduğunu söylemek bile mümkün). Modern ASIT terapisi tıpta yeni bir kelimedir. Şu anda bu alerjik reaksiyonlara karşı mücadelede ilk gerçekten etkili tekniktir.

ASIT terapisinin özellikleri

Bu yöntem gerçek bir his. Alerjene özgü immünoterapinin yardımı ile, sadece hastalığın ana semptomlarından kurtulamazsınız. ASIT terapisi, vücudun uyarana verdiği cevabı değiştirmeye yardımcı olur, böylece alerjisi olan hastayı tamamen rahatlatır.

Tabii ki, tüm hastalar için ASYT tedavisi uygun değildir. Sadece alerjenle temasın durdurulamadığı durumlarda - toz veya böcek ısırıklarına alerjiyle - gösterilir.

Tedavi, başlatıcı ve destekleyici fazlardan oluşan standart bir şemaya göre gerçekleştirilir. Hastanın durumuna bağlı olarak, tedavi üç ila altı ay sürebilir.

Şema ASIT terapisi, ilaç alerjenlerinin kullanılmasını içerir. Tedaviye yavaş yavaş artan küçük dozlarla başlayın. Bu, vücudun alerjene duyarlılığını azaltmaya ve yavaş yavaş bağımlılık yapmasına yardımcı olur. Yani, tam bir dersten sonra, bir kişi antihistaminik almaksızın alerjene serbestçe temas edebilir.

Doğru alerjeni seçmek için özel teşhis gereklidir. Bundan sonra uzman, tedavi kursunun süresine de karar verebilir. ASIT terapisi şemasına göre kullanılan tüm enjeksiyonlar, su tuzu ekstrelerine dayanır. İçlerinde bulunan alerjenler modifiye edilir ve artmış immünojenisiteye sahiptir.

ASIT terapisinin avantajları ve dezavantajları

ASIT yönteminin avantajları açıktır:

  1. Hastalar tamamen alerjiden kurtulur. Tedavi süresi çok uzun sürüyor.
  2. ASIT ilaç alma ihtiyacını ortadan kaldırır.
  3. Ayrıca ASIT terapisinin en az yan etkileri vardır.

Tedavinin ana dezavantajlarından biri, enjeksiyondan en az bir saat sonra tıbbi gözetim altında kalma ihtiyacını doğurmasıdır. Uzman hastanın durumunu sürekli olarak izlemelidir. Tüm hislerin hemen doktora bildirilmesi gerekiyor.