Doğum aşamaları

Modern bir kadının, atalarımız hakkında söylenemez, yükün çözülmesi süreci için kendini en iyi şekilde hazırlamak için eşsiz bir fırsatı vardır. Doğumun her aşaması hakkında bilgi ve anlayış, hamile kadının kendini güvende hissetmesine ve durumu kontrol altında tutmasına izin verir. Tıp pratiğinde, daha yakından tanışacağımız üç ana "aktarma noktası" nı ayırt etmek alışılmış bir durumdur.

Emeğin ilk aşaması

Ayrıca emek dönemi olarak adlandırılır, en acı verici ve uzamıştır. İlk acı verici duyumlar bir dakikadan uzun sürmez ve aralarındaki kırılma 15 dakika olabilir. Ama nöbetler büyüyor ve yakında 1-3 dakika aralıklarla, aynı zamanda 30-90 saniyede gerçekleşmeye başlar. Yaklaşık 18-20 saat sürebilen “kasılma” aşaması için uterus boynu açılır ve yumuşatılır. Annenin rahminde olan çocuk endişelenmeye başlar ve bu da anneye aktarılabilir. Bir kadın, bu süreci mümkün olduğu kadar sakin bir şekilde, doğum uzmanlarının ya da akrabalarının ona yardım etmesi için hayatta kalmalıdır.

Doğumun ikinci aşaması

Bu zamanda, çocuk doğum kanalı boyunca ilerliyor, annenin kemikleri ve fetusun birbirine "uyum sağlaması" gibi görünüyor. Bebek çok zor, bu yüzden Mamma kendini üzdüğünü ve onun duygularını dinlemesini bırakmalı. Herhangi bir ağrı daha rahat bir duruş almak için bir sinyal olabilir. İşte bu yüzden dört yaşında veya suda oturan doğum eylemine değer. Çocukları ışığa ve otmuchatsya'ya hızlı bir şekilde yapmaya çalışan teşebbüsleri daha güçlü bir şekilde zorlamayın. Doğa kendine ait olmalı ve aşırı derecede iyi niyet her zaman iyiye götürmez. Bir çocuğun vücudunda, kasların sıkışması ve vajinada çok hızlı ilerlemeden dolayı ortaya çıkan hematomun ortaya çıkması mümkündür.

Doğumun 3. aşamasında ne olur?

Bebek doğduktan sonra, kadın hala kendini ve plasentadan koparmak zorundadır. Onların görünüşüdür ve emeğin tamamlanmasına tanıklık edeceklerdir. Annem karnına bir soğuk su şişesi koyacak ve ona bir kucak açacak.

Genç bir anne, doğumun üç aşaması sırasında, bir şeyler ters gidebilir. Ve mutlaka acil bir durum ya da çok kötü bir durum değil. Her organizmanın bu stresi farklı şekillerde yaşadığı ve her kadının kendi hazırlanma düzeyinin kendine ait olduğu. Doğal bir doğumda olan bir kadının şartlar gerektiriyorsa, bir sezaryene katılması gerekebilecektir.